Polateli İlçesi, Polateli, organize, haber, Polateli, kilis, osb, Polateli, Behzat polat POLATELİ - MEVSİMLERLE KİLİS TAKVİMİ

   
  POLATELİ
  MEVSİMLERLE KİLİS TAKVİMİ
 
DEVENİN KARNINI YARIP GİRDİ
 
Büyüklerimizin anlattıklarına göre, eski kışlar tüm dünyada olduğu gibi Kilis'te de soğuk ve yağışlı geçermiş. Kilis'teki etkili, yağışlı ve soğuk geçen yıl­ları yaşamış insanlarımız, kışın yüz gün hüküm sürdüğünü bile anlatırlar. Kilis'te 10 Aralık'ta kış başlar 21 Mart'ta biter, kışın başlangıcı ile bitimi arasındaki za­manın, Kilis ağzı ile anlatım tarzı şöyledir:
10 Aralık'ta kara kış başlar 20 Aralık'ta biter 10 gün hüküm sürer, gökyüzü genellikle siyah yağmur bulutları ile kaplıdır, yağmur bir başladı mı ardı arası kesilmez, insanın içini bunaltır, güneşin günlerce pırıltısını göremezsiniz...
 
21 Aralık'ta zemheri başlar, 40 gün hüküm sürer, 31 Ocak'ta zemheri çıkar, yağış pek az olur, kuru bir ayazla geçen günler, insanı içinden titretir; dışarıda, açık havada bırakılan suyu içtiğinde, "su ayazlanmış" derler, içerken de dişlerine kemanı çaldırır.
Karakışta yağan yağmurdan bağ, bahçe, zeytinlik ve tarlaların toprağı yumuşamıştır. Biraz güneş yüzünü gösterdi mi zegellenmeye (yeşermeye) başlar; zararlı otlar büyümeden ve zemheri'de toprak tavına geldiği zaman çüt sürülür. Zemheri çütü ziraatçının can da­marıdır.
 
Zemheri bittiği zaman 1 Şubat'ta "dört kardeş" olan saatler başlar. Bu kardeşlerin her biri 12,5 gün­dür, dört kardeş 50 gün hüküm sürer, 21 Mart'ta Ki­lis'in kışı biter.
Birinci saat, l Şubat'ta başlayan, 12,5 gün hüküm süren ve birinci kardeş olan "saadil debih"dir. Mev­simsel yapışı itibariyle günler sert ve soğuk geçer. De­velerle yük taşıyıp kervancılık yapıldığı dönemde ker­vancı yolda giderken 1 Şubat'ta hava birden sertleşir, kar, tipi, fırtına ve soğuk başlar, kervancı bakar ki yola devam edilmesinin olanağı yok, develeri müsait bir yere çekerek yere ıhlatır (oturtur), yemlerini yanına koyar, develerden birinin ayağını bağlar, kendisinin yaşaması için rivayete göre devenin karnını bıçakla yarar ve içine girer. 12,5 gün devenin karnından dışarı çıkmaz. 12,5 günün sonrasında karaşını dışarı çıkarır bakar ki fırtına, kar, tipi dinmiş o zaman dışarı çıkar yoluna devam ederek canım kurtarmış olur. Ama bir deveden de vazgeçmiştir. İşte şubat soğuğu başladı mı "devenin karnını yarıp girilecek hava" derler.
 
Rahmetli babaannemin anlattığına göre, Kilis'te (tahminen) 1915-1918 yılların şubat ayında öyle bir kar yağmaya başlamış ki durmadan günlerce yağmış. Kilis halkı sabahleyin kalktıklarında, yağan karı toprak damlardan kürüyerek (karı sıyırıp yere atarak), aşağı inip havuştaki yığılı kardan gelip geçmek için (ahıra, mutfağa, sokağa) yol açarlarmış. Akşam olduğunda kar yine yağmaya başlamış, ertesi gün aynı işlem de­vam etmiş ve biriken kar o kadar çok olmuş ki, evlerin birinci katma yetişmiş, insanlar odadan odaya, evler­den evlere, tünel açıp gitmeye başlamışlar, çocuklar, kadınlar evlere hapsolmuşlar haftalar sonra kar yağışı durmuş ama kar, yağmur gibi akıp gitmiyor, gözünü bereltmiş (gözünü açmış) sana bakıyor! (Eskiler, kar bela, yağmur afat derlermiş!)
 
Kilis'in her evinde o zamanlar bir su kuyusu ille bulunurmuş. Zeki Kilisli'ler bu kar yığınından kurtulmak için herkes kendi havuşunda ve çevresindeki yağan kar yığınım su kuyularına doldururlarmış. Kuyunun suyu (yaz ve kış) ılık olduğundan, suya temas eden karın eri­mesiyle, temizlik yani, de­zenfekte işlemi böylelikle sağlanırmış. O tarihlerde yaşanan bu sert ve karlı kış gününü, Kilis halkı, "büyük kar" olarak anlatır ve anımsarlarmış... Ve bir olayı anlatırken, "büyük kardan ev­vel, büyük kardan sonra" diyerek tarihi belirlerlermiş...
 
İkinci saatin başlangıcı olan "saadil söüf'tür. (Tandıra köüt derler). 13 Şubat öğleden sonra başlar, ha­vanın şekli ve ısısı değişir; insanı üşütür. Bu da 12,5 gün hüküm sürer.
Kilis'te tandırı şimdiki çocuklar bilmezler. Bizler çocukluğumuzda bu ortamı yaşadık, kış geceleri tandır kürsüsünün üzerine örtülen yorganı fazla üşüyenler çeker çekiştirir, bazen ufak tefek (kilimin, yorganın yanması gibi) kazalar olur ve hemen müdahale edilip kazalar atlatılır.Tandırın havası başka; ayakların iyi ısınır ama sırtın üşür yani "önünde kavurga kavrulur arkanı yel götürür!" Akşamları, şimdiki gibi televizyon yoktur, çocuklar tandırda korumalı bir durumda otur­tulur, büyükler evin bir kenarında "paşa mangalı"ndaki ateşin çevresinde söyleşirler, günlük konular söy­lenir. Büyüklere ve çocuklara ayrı ayrı birer tepsi (su­cuk, deve yuları, bastık, üzüm, incir, kesme, ceviz v.s. gibi) yemiş hazırlanıp getirilip, yenmeye başlanır. Kimi zaman da sürpriz olarak bastıktan züngül, un ve gün pekmezi ile dom dom helvası yapılarak ikram edilirdi. Her yiyecek doğal besin değerinde olduğundan bu kadar hastalık pek yoktu. Koca kentte üç tane eczane vardı, eczanenin yolunu herkes bilmezdi. Düşünüyo­rum da insanoğlu ve çevredeki olumsuz etkenler; dengesiz beslenmeler yüzünden, doğanın dengesin! değiştirdiklerinden midir nedir, hastalıklar çoğaldı; organik beslenme unutuldu/bırakıldı, yapay ve hormonsal bo­zulmalar sonucunda. sağlıklı yaşam tarzımız da değişti...
 
Üçüncü saatin başlangıcı olan "saadil belih"tir. (Belleeleri yıkar derler. Bellea, havuştaki atık suların aktığı küçük oluklardır). 26 Şubatta başlar ve 12,5 gündür. Genellikle günler yağmurlu geçer ve hızlı ya­ğar, kentin cadde ve sokaklarım yıkayan yağmur için "mart yağar nisan övünür, nisan yağar insan övünür" derler. Nisan yağmuru doğanın canlanmasında bere­ket yağmurudur.
 
Dördüncü saatin başlangıcı olan "saadil habayyi"-dir. (Ya aba'yı giydirir ya da çıkarttırır).
Saadil habayyi 9 Mart öğleden sonra başlar, 12,5 gün sonra 21 Mart'ta biter ve saatler kardeşlerin top­lamı olan 50 gün tamamlanmış olur.
40 gün zemheri ile 10 gün karakışla birlikte, Kilis'in kışı 100 gündür...
İşte mazide kalan Kilis geleneğinde kış bitmiş olur. Kalın sağlıcakla...
 
ÖKKEŞ MISIRLI
Kaynak kişi: (Terzi) Mustafa BAYIR.
Zeytindalı Dergisi
 
  Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!

Bu site Behzat POLAT tarafından hazırlanmıştır.Bilgiler izinsiz kullanılamaz.!

 
 
Polateli ıspanak güldüzü kilis musabeyli elbeyli gaziantep sanayi ticaret osb şahinbey şehit ali en küçük ilçe mağaracık çpl Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol